Tarihin çok eski zamanlarından beri stratejik konumunu korumaya devam eden Çorlu, Bizanslılar döneminde İstanbul'un dış kapısıdır. Osmalı İmparatorluğu devrinde Rumeli yolları üzerinde önemli bir konak yeri olmuştur. Padişahlar otağı Çorlu, Trakya'nın merkezi konumundaki şehirlerinden birisidir. Elverişli doğal yapısı, güçlü ulaşım bağlantıları, ekonomik ve stratejik önemi ile Tekirdağ ilinin en gelişmiş ilçesidir. Çorlu, Türklerin eline geçtikten sonra (1358) İstanbul'a yakınlığı yanında Balkanlara-Avrupaya fetihlere giden ordunun sefer yolu üzerinde bulunması önemini bir kat daha arttırmıştır.
ÇORLU ADI NEREDEN GELMEKTEDİR
Çorlu'nun alınışı sırasında çok zorluk çekildiğinden bir rivayete göre Anadolu halk lisanında (Çor) kötü, zor, fena manalarında kullanıldığından "amma ÇOR yer" denmiş, ondan sonra da ismi zamanla Çorlu' ya dönmüştür. Osmanlı kayıtlarında şehrin ismi hep Çorlu olarak geçmiştir.
OSMANLI DÖNEMİNDE ÇORLU
Baba-Oğul (Yavuz-Beyazıt) çatışması : Padişah Beyazıt'ın tutumunu beğenmeyen ve kardeşi Şehzade Ahmet'in padişah yapılmak istendiğini anlayan Şehzade Yavuz Selim, kayınpederi olan Kırım Hanından aldığı Tatar askerleri ile Edirne'ye gelmiş ve oradanda 40.000 kişilik bir ordu ile Çorlu'da bulunan babası üzerine yürümüş, Çorlu yakınlarında Karıştıran Ovasında babasnın kuvvetleri önünde yenilmişti. Yavuz buradan İğneadaya kaçarak bir gemi ile Kırıma döndü. (1512)
Düzmece Mustafa Ayaklanması : 1422' de Murat zamanında ortaya çıkan Düzmece Mustafa ayaklamasında Bizanslıları tarafsız kılmak için Çorlu'nun doğusundaki topraklar geçici olarak Bizanslılara bırakılmıştır.
Beyazıtın Vefatı Hadisesi : 1512 yılında yerini oğlu Yavuz Selim'e bırakmak zorunda kalan Beyazıt kendi dileği ile hasta bir şekilde başkenti İstanbul'u terk ederek Dimetoka'ya yerleşmek için giderken 1512 Nisanda Çorlu'daki konağında ölmüştür.
Yavuzun Vefatı : Yavuz Selim; 1520 Ağustosunda İstanbul'dan-Edirne'ye gidiyordu, sırtında iki omuz arasında bir çıban çıkmıştı. Çok ızdırap veren bu çıbanın tedavisi için kırk gün Çorlu'da kalan Padişahın durumu gittikçe kötüleşiyordu. Karargahı Sırtköy'de idi, öleceğini anlayınca büyük devlet adamlarını topladı ve oğlu Süleyman'ı çağırttı. 21 Eylül 1520 tarihinde 54 yaşında iken Çorlu'da öldü.
Yeniçeri Ayaklanması : 1594 yılında Koca Sinan Paşanın serdarlığı sırasında sefere gitmek isteyen Yeniçeriler bahşişlerini bahane ederek Çorlu'da ayaklanmışlardır.
Sürgünler Şehri Çorlu : Tekirdağ ili Osmanlı İmparatorluğu devrinde önemli sürgün yerlerinden biridir. XV. yüzyılda Kırım' dan uzaklaştırılması gereken Hanzadelerin ve Girayların sürgün yerlerinden biride Çorlu olmuştur. Bugün Fatih Camisi avlusunda Giray Hanların kabirleri bulunmaktadır.
Tarih boyunca pek çok kavimin geçiş noktası olan ve Osmanlı döneminde de pek çok önemli olayın gerçekleştiği Çorlu çok değerli tarihi eserlerin bulunduğu bir ilçedir.
Çorlu Kalesi : Ortaçağdan kalma bir kale Bizanslılar zamanında İstanbul'a giden yolda kurularak savunma amaçlı stratejik bir kale olarak yapılmıştı. Bu özelliği sık sık kuşatılmasına yol açtı. 1.Murat döneminde Osmanlı ordularının direnişini kırmak amacıyla bu kaleyi yıkmalarıyla birlikte stratejik önemini kaybetti. Halihazırda bazı sur kalıntıları günümüze kadar ulaşabilmeyi başarmıştır.
Fatih Camii : Fatih devrine ait bir mimari eser olmasına karşın, kaç yılında yapıldığına dair hiç bir bilgi bulunmuyor. Tamir kitabesinde 1824-1825 yıllarında duvarları ve minaresi dışında esaslı bir tamir gördüğü yolunda bilgiler bulunuyor. Caminin hemen yanındaysa Fatih Çeşmesi diye adlandırılan ve Fatih devrinin mimari özelliklerini taşıyan bir çeşme mevcut. Caminin haziresinde ise Giray Hanzade' nin oğlu Kırım Giray Hanın lahdi bulunuyor.
Süleymaniye Camii : Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1521 yılında yaptırılmıştır. Caminin ana mekanı tek kubbeli, cemaat yeri ise üç büyük kubbe ile örtülmüştür. Silindirik gövdeli ve tek şerefeli bir minaresi bulunan Süleymaniye Camii'nin ilk yapıldığında 22 odalı medreseside bulunuyordu. Cami pek çok kez tamir gördü, son olarak 1949 yılında dış cemaat yeri ve kubbelerin kurşunları yeniden onarıldı.
COĞRAFYASIYLA ÇORLU
Coğrafi Konumu : Çorlu Türkiye'nin kuzey batısı, Trakya'nın da iç kesimlerine yakın bir bölgede son derece işlek ulaşım bağlantıları ve stratejik önemi ile Tekidağ'ın en gelişmiş ilçesidir. Batısında Tekirdağ Merkez, Muratlı ilçesi ve Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesi, doğuda; İstanbul'un Silivri ilçesi, kuzeyde; Saray ve Çerkezköy ilçeleri, güneyde ise Marmara Denizi ve Marmara Ereğlisi ile komşudur. Çorlu'nun denizden yüksekliği 150-180 m arasındadır. Tekirdağ ilinde kapladığı alan bakımından Malkara, Hayrabolu ve Merkez ilçelerden sonra 899 km2 ile 4. sırada yer almaktadır.
Sanayinin parlayan yıldızı olan Çorlu'nun ekonomik yapısı 1970'lere hatta 1980'lere kadar tamamen tarıma dayanmaktaydı. Çorlu'nun sanayide gelişmesi, Çerkezköy'ün 1971 yılında "kalkınmada öncelikli yöreler" kapsamına alınması ile başlar. Çerkezköy ile komşu olan Çorlu'nun sanayi için elverişli bir konumda olmasından dolayı sanayileşmeden nasibini almıştır.Çorlu sanayisinde ilk sırayı tekstil sektörü almaktadır. Türkiye'nin 5-6 deri sanayi bölgesinden biri olan Çorlu'da işlenmiş derinin kaliteside oldukça yüksektir. Bereketli Trakya'nın bereketli ilçesi Çorlu, bölgenin tahıl ambarıdır. Tahıl üretiminden sonra en yaygın ürün ise bölgenin sembolü olan Ayçiçeğidir. Sebze üretimi ise aile işletmeciliğine dayanmaktadır. En çok ekilen karpuz, kavun ise ne yazıkki hastalık nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. İlçede tarımı yapılan diğer ürünler arasında en önemlileri şekerpancarı, çekirdek kabağı, soğan ve cevizdir.
İstanbul'u Avrupaya bağlayan üç yolun en emin ve en işlek olanı Çorlu'dan geçer. Çorlu arazisinin düz olması kara ve demiryolu ulaşımına büyük kolaylık sağlamaktadır. Çorlu'da 1888 yılından beri demiryolu, 1998 yılından beri hava yolu, Tekirdağ ve Marmara Ereğlisi'ndeki limanlardan da deniz yolu taşımacılığı vardır.
Çorlu'nun Merkezlere Uzaklığı (km)
Çorlu - İstanbul 106 km
Çorlu - Edirne 124 km
Çorlu - Tekirdağ 37 km
Çorlu - M.Ereğlisi 25 km